top of page

Emojili Hayat 


ree

 

"Akşama ne pişirsem?" 

Ayşen buzdolabının sebzeliğini açmış, malzemeleri gözden geçiriyordu. "Pırasa geçen haftadan, pişirmek lazım ama Mehmet pırasa yemez. O yemeyince çocuklar hiç yemez. Halbuki ne kadar güzel olur şöyle bol limonlu, ekşi ekşi, zeytinyağlı pırasa. Dur bakayım geçen gün Instagram‘da görmüştüm. “Çocuklarınıza pırasayı sevdiren tarif” diye, kim paylaşmıştı? İzmirli Gaye mi? Emine’nin Mutfağı mıydı? Neyse Hazreti Google’a sorayım, o her şeyi biliyor nasıl olsa. Sanki tek derdim çocuklara pırasa yedirmek. İyi bir doktor bulmalı. Kime sorsam ki? İnşallah kötü bir şey değildir." 

Ayşen cep telefonunu eline aldı. Mutfak sandalyesinin kenarına ilişti. "Yirmi beş tane WhatsApp mesajı var. Kimden gelmiş acaba?  Kızlar grubu, cumartesi günü kahvaltı organizasyonu için konuşuyor.  Kimi Kadıköy, kimi Beşiktaş demiş. Bir grup lale zamanı Emirgan‘a gidelim demiş. Ayy ne güzeldir şimdi Emirgan. Rengarenk laleler, leylaklar, mor salkımlar, erguvanlar... 

Lale devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş.  

Aşk şarabından kim bilir en son hangi şanslı içmiş."

Şarkı diline dolandı Ayşen’in. "Emirgan fikrine 'okey' diyeyim." Dört parmak kapalı, baş parmak yukarıyı gösteren el emojisine bastı. 

Serpil “Yurt dışındayım, size afiyet olsun,” demiş. "Nereye gitmiş acaba? Instagram‘a bir bakayım hikâyesinde paylaşmıştır.  Bu kız da maşallah bir ayağı dışarıda. Nasıl yapıyor? Nasıl beceriyor?  Ucuz bilet buluyor. Hoop, karı koca atlayıp gidiyorlar. Bak İtalya’ya gitmiş bu sefer. Venedik’ten gün batımı manzarası koymuş. Arkada gondollar... İyi tatiller diyeyim, bir de gülen yüz emojisi koyayım, tamamdır.  

Aaa, Şerife teyze Göztepe Araştırma Hastanesi'nin konumunu paylaşmış. Ağlayan surat, üzgün hissediyor, demiş. Hay Allah, ne oldu ki? Bu altmış yaş üstü de bir garip, yeni ergenler gibi üzgün hissediyor falan. Neyse dosdoğru yaz işte.  Kim hasta? Biri mi öldü? Kötü bir hastalık haberi mi aldın? Allah korusun insanı merakta bırakıyorsun. Benim de bir mamografi çektirmem lazım. Herkes, geçmiş olsun yazmış. Neyse 'geçmiş olsun' yazayım. Bir de ağlayan surat emojisi, daha sonra ararım.  

Ayy, telefonu elime neden almıştım? Hah, tamam pırasa tarifi için. Google daha  pırasa yazmadan, leb demeden leblebiyi anlıyor. Fırında yazayım nokta atışı  olsun. Nefis Yemekler Sitesi‘ne güvenirim. Buldum işte, o günkü tarife benziyor. Beşamel soslu fırında pırasa, yanına bir makarna bir de çorba tamam. Bunu da yemezlerse bilmiyorum artık. Hiç yemek yapasım gelmiyor içimden."

Ayşen pırasaları temizledi. Doğramaya başladı. "Elime gelen kitle yağ bezesi filan mı acaba ? Yoksa… Allah korusun!" Ayşen sağ eliyle, sağ kulak memesini tuttu. Dudaklarını büzdü. Öpücük atar gibi ses çıkardı. Elinin orta parmağını kıvırıp, ekmek tahtasına üç kere vurdu. Dağlara, taşlara.  Ayşen pırasaları suyun altında yıkadı. "Yemeği halledip Nesrin ile konuşayım. O sağlık konularını iyi bilir." 

Beşamel sosun ölçülerine bakmak için tekrar telefonu eline aldı. Ne zamandır almayı istediği şarjlı dikey süpürgenin kampanya mesajını gördü. Heyecanla bağlantıyı tıkladı. Sayfa açıldı.  Model 10 ile 12 arasında fiyat farkı çok. Özelliklerini karşılaştırmak için incelemeye başladı. Ekranda “Arkadaşın Özlem uzun bir aradan sonra Facebook gönderisi paylaştı.” mesajını okudu. Merakla Facebook’a geçti. Bir nişan fotoğrafı... "Özlem’in oğlu nişanlanmış. Dudağında dolgu mu var?" Fotoğrafı büyüttü.  Özlem'i iyice inceledi. "Alnına  botoks yaptırmış. Acaba Fransız askısı mı yaptırdı? Fotoğraf daha fazla büyümüyor. Tabii nişan için hazırlanmıştır."  Özlem’in kıyafetini inceledi. "Güzelmiş. Kilo da vermiş Özlem." İster istemez eli ile eritemediği göbeğine dokundu. Sonra gelini dikkatlice inceledi "Mutluluklar diliyorum" yazdı. Kalp, maşallah ,kalp emojisi koydu.  

 

Tekrar Google girip, tarife göz gezdirdi. Beşamel sosu karıştırırken, Melis’i aradı. Özlem’in nişanının detaylarını Melis’ten öğrenebilirdi. "Özellikle Özlem yüzüne ne  yaptırmışt, nerede yaptırmıştı?" Bir yandan konuşuyor, bir yandan işini yapıyordu. Omuzunu yukarı kaldırarak telefonu, kulağı ve omuzu arasına sıkıştırdı. Fırın tepsisine pırasaları eşit yerleştirdi. Üzerine beşamel sosu döktü. Tepsiyi fırına koydu. Fırını çalıştırdı. Melis telefonu kapatmadan  ördüğü plaj çantası için ip yetmemiş 'Var mı?" diye sordu. Ayşen mutfaktan çıktı. Oturma odasındaki örgü sepetini karıştırdı. Bir yumak buldu.

“Evet küçük bir yumak var. Yarın spora gelirken getiririm.”

“Okey tatlım, yarın görüşürüz, öptüm, by.”  

 

Ayşen telefonu kapattı. "Nesrin’i aramalı. Onun gittiği bir doktor vardı." Telefonuna bankadan mesaj geldi. 'Promosyon miktarı artırıldı. Talimatınızı yenileyin.' "Ooo, çok iyi haber." Yakındaki koltuğa oturdu. "Hemen cep bankaya gireyim. Talimatı yenileyeyim. Şifreyi girelim. Promosyon yazalım. Hıh, tamam, yenile diyelim. Hiç yoktan iyidir. Dikey süpürgenin bir taksidi çıktı. Dikey süpürge demişken, o işte yarım kalmıştı. Kampanya sayfasına gireyim. Model 12’nin emiş gücü daha yüksek. Onu alayım. Mor mu kırmızı mı olsun? Renk arasında bile fiyat farkı var. Aman ucuzu olsun. Sanki kırmızı olunca daha mı iyi süpürecek. Kredi kartı bilgilerini gireyim." Ayşen işlemi bitirince, mailine “Siparişiniz alındı.” mesajı geldi.  

Tam ayağa kalkıyordu. Instegram'da takip ettiği haber kanalından “Son dakika” diye mesaj geldi. "Ne oldu acaba?" Haber sitesini açtı. Yine kadın cinayeti. Yüreği sıkıştı. "Nedir bu? Sokak ortasında, en yakınları tarafından kadınlar doğranıyor." Yorumlara kızgın surat emojisi koydu.

Gözü alttaki habere takıldı. Doğa dostu sayfası iş makineleri ile kökünden sökülen asırlık zeytin ağaçlarının fotoğrafını paylaşmış. Bir anda bedeninden kanı çekilmiş gibi oldu. Tıpkı o zeytin ağaçlarının hayattan koparılışını tüm hücrelerinde hissetti. "Cehennemde yanın." İçinin ateşini söndürmek ister gibi gözünden yaşlar süzüldü. Eli alev emojisine gitti. Alev, alev, alev.  

Burnuna yanık kokuları geldi. Ne olduğunu anlamadı. Yerinden fırladı, mutfağa koştu. Eyvah! Pırasa yanmış.

Cemile CAN

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page