top of page

YEDİ

Güncelleme tarihi: 24 Mar 2023



Biz yedi kardeşiz. Kimi öbüründen farklı ülkede kimi diğerinden farklı şehirde yaşar. Düğünde bayramda bile toplanamayız. Bundan yedi sekiz yıl önce ancak bir araya gelebilmiştik. O da yalnız bir günlüğüne. O kadar sevinmiştik ki hemen bir fotoğraf stüdyosuna gidip arkamıza güzel bir manzara koydurup fotoğraf çektirmiştik. Sonra hep beraber kebapçıya gidip bir güzel yemek yemiştik. İşte bir de bu yıl beraber olabildik.


Bir ay boyunca çoluk çocuk annemde kalmaya karar verdik. E, tamam yedi kardeşiz ama hepimizde birkaç çocuk var. Annem, babam, gelinler, damatlar derken sayımız yirmiyi aşıyor. Yatsıdan sonra kanepeler açılıyor, yer yatakları seriliyor sıra sıra. Sehpalarda çerezler, meyveler, Alman çikolataları… Muhabbet bitmiyor ki yatıp uyuyalım. Arada annem bizi uyarıyor, biz çocukları sıkıştırıyoruz “Yavaş gülün!”, “Şşişt! Bağırmadan anlat!”, “Erik dalının sırası mı şimdi?” diye ama kimse kendine bile mukayyet olamıyor.


Akşam yatmak sabah kalkmak bilmeyince sabah erkenden yatılıyor, akşam erkenden kalkılıyor neredeyse.

Hepimizin kilosu farklı, göz rengi, ten rengi, yaşı farklı. Fakat beraberken olan coşkumuz aynı.


Bir uyanıyoruz annem bol biberli melemen yapmış, babam tereyağlı simit almış, çeşit çeşit Fransız peynirleriyle sofra donatılmış. Kahvaltı sofrası saatlerce duruyor ortada. Demlik demlik çay içiliyor. Girip çıkıp yiyoruz.

“Bahçeli’de bir çikolatacı açılmış, bir San Sebastian yapıyorlar, inanamazsın! Yarın gidelim mi?” diyor biri. “Niye yarını bekleyelim ki, bugün gidelim.” diyor öteki. Hoop, üç beş araba doluşup çıkıyoruz yola. “Ay, bir araya gelmişken keşkek mi kursak?” diyor öbürü. Hoop, akşama keşkek hazır. “Kardeşim dondurmalı irmik helvası yedin mi hiç?” diyorum. “Abla helva dedin de canım nasıl çekti! Yapsan da yesek.” diyor. “Sen istersin de yapmam mı kardeşim?” diyorum, koca kazanla helvayı kavuruyorum hemen.


Böyle bir hafta on gün yedik ama iyi yedik. Sonra biri öbürüne “Senin biraz göbeğin mi çıkmış?” dedi. Öteki berikine “Yanakların tombiş tombiş olmuş!” dedi. Hepimizde pişmanlık emareleri görünmeye başladı. “Tartılalım mı?” dedim usulca. Annem “Akşam akşam tartılınmaz. Sabah aç karına tartılırsanız gerçek kilonuz o zaman çıkar.” dedi. Bu hepimize mantıklı geldi. Gece yine epey kakara kikiri yaptık. Yurt dışından gelen ablam “Bir yıldır doğru düzgün çiğköfte yiyemedim. Hiçbiri köşedeki Adıyamanlı ustanın yaptığı kadar güzel değil.” dedi. “Amaan, aklımızda duracağına karnımızda dursun.” dedi biri, gönderdik çocukları, aldı geldiler. Gerçi sonlarına doğru pişman olacak gibi olduk, sabah tartılacağız ya! “Atın ölümü arpadan olsun.” dedi diğeri, güldük geçtik.


Sabah oldu, tartı geldi salonun ortasına, Isparta halısı kaldırılıp parkeye kondu. Herkes yanındakini tartıya doğru itiyor. “Önce sen tartıl.”, “Yok olmaz önce sen tartıl.” Derken çocukları tartmaya karar verdik. Benim oğlan pantolonunun önünü düğmeleyemeyecek kadar göbek yapmış. Ama çıktı tartıya, aynı. Ondan cesaretlenip ben de çıktım. Yarım kilo kadar almışım. E, o zaman bu etek niye dar geliyor.

Sırayla çıktık. Nerdeyse kilo veren var, alan yok. Biz bu sevinçle üç hafta daha o lokanta senin bu tatlıcı benim, gezdik. “Konya’nın tiridi çok güzel oluyor.” dedi biri. Tirit yemeye Konya’ya bile gittik. Demek ki gezerken yakıyoruz, diye mutlu da olduk.

Neyse tatil bitti. Hepimiz aynı gün evlerimize döndük. Karşı komşum Ayşe’yi gördüm apartmanın önünde. Bir süzülmüş bir süzülmüş. “Hasta mısın?” dedim. “Yoo. Biraz burnum akıyor aslında ama …” dedi. Alt komşunun çocuğu ufacık kalmış. “Annen bakmadı mı sana?” dedim. “Baktııı.” dedi. Apartmanın kedisi ayağıma sürünerek geçi. O bile küçülmüş sanki.


Eve geldim, telefon çaldı. Ablam. Açtım telefonu. “Kııız sorma.”, “Noldu abla?” dedim. “Çabuk tartıya çık, çabuk. Anneminki bozukmuş.” diyor. Elimde telefonla çıktım tartıya. “Ablaa, yedi kilo almışım! Dur üstümü çıkarayım da bir daha tartılayım.” dedim. Telefonu da bırakıp bir daha çıktım, yok. İnanılır gibi değil. “Neyse!” dedi ablam, “Bir de sabah aç karına tartılırız.” Tabi, tabi gerçek kilomuz o zaman çıkar ortaya.


Elif DİRİCAN







43 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Samet

Kayıp

Comments


bottom of page