Diyet yapmaya karar verdiği günden beri bana göz kapağı muamelesi yapıyor. Aç kapa, aç kapa. Gün içinde kaç kere yanıma geliyor sayamıyorum artık. Bir müddet bakışıyoruz. Önce uzaktan şöyle umursamaz bir bakış atıyor bana. Bundan sonrası malum. Samanlıkta iğne arıyormuş da yanlışlıkla mutfağa gelmiş gibi dikkatlice içime içime bakıyor. Pastayı itekleyip önüne zeytinyağlı kerevizi çekiyor. Aklı sıra göz görmeyince gönül katlanacak. Kapattı kapımı şimdilik. Fırsat vermiyor ki içim soğusun.
Bir bardak suyla gitti ama benim bildiğim Nesrin’se hasret kısa sürecek, bardağı bırakma bahanesiyle bir ziyaret daha... Hah, geldi yine! 'Uzak dur benden!' diye haykırasım var. Ama nafile. Üzerime yapıştırdığı kebapçı magnetleri gibi, yapıştı kapıma yine. Bu sefer, ne yesem kararsızlığı da yaşamıyor. Kerevizi sağa kaydır, hooop, işte pasta. Gözleri sevinçle parlıyor. Biri yetişip elinden alacakmış gibi aceleyle tezgahın üstüne koyuyor.
Kapımı kapat bari! Diyeti de deldin, ozon tabakasını da.
Nesrin böyle değildi aslında. İşinde gücünde sevgi dolu çıtı pıtı bir kızdı, bana karşı da çok saygılıydı. Zararlı hiçbir şey ne raflarımdan ne de onun boğazından geçmezdi. Zaten bir sabah bir akşam karşılaşıyorduk, o zamanda ne yiyecekse yer, kalanını da bana emanet edip giderdi. Kapımı nazikçe açar kapatırdı.
Ne olduysa artık, kapağımdaki nişan hatırası diye yaptırdıkları magneti yere fırlattı bir gün. Tuz buz oldu salıncakdaki kızla oğlan. Kız sıçrayıp dibime düştü, oğlan uzaklara. Nişan da ortaklık da bozulmuştu. O yüzden evdeydi bu.
Pastanın kalanını geri getirdi, suratından düşen bin parça yine. Oflayıp durma yüzüme, pişman olacağın belliydi. Aldıklarını da rastgele atıveriyor raflarıma, darma dağınık oldum, tereyağ bir yanda, peynir bir yanda. Böyle olmayacak, ben eski Nesrin’i özlüyorum. Üst tarafıma yapıştırdığı kağıdı aldı nihayet. Ara şu psikologu artık, hem kendi içini toparla hem de benimkini.
Sevinç KAYAPINAR
08.08.2024
Comments