top of page

CAMDAKİ ADAM

Yazarın fotoğrafı: Hava KANTAR YILDIRIMHava KANTAR YILDIRIM

Güncelleme tarihi: 4 gün önce


Evin karşısında gözünü bizim cama dikmiş bir adam var, üç gündür orada. 'Daha önce hiç gördüm mü bunu?' diye düşünüyorum. Hayır, görmedim. Görsem unutmazdım. Hem zayıf hem kel adam olmaz sanırdım, varmış. Hem zayıf hem göbekli adam olmaz sanırdım, o da varmış. Böyle birini daha önce görmüş olsam unutmazdım. Tuhaf biri. Kaşları ta buradan seçilecek derecede kalın. Hatta bıyık ve sakallarıyla birlikte bir tüy yumağı gibi yüzü. Güneşin altında tek parlayan gözleri ve çıplak tepesi. Kıyafetlerinden ise tam bir pejmürdelik akıyor. Bilmem kaç kez yıkanıp hiç ütü görmemiş orta çizgisi bile kaybolmuş bir kahverengi kumaş pantolon, üzerinde ise yakalı, cepli ve üstelik çizgili bir gri tişört. Kırklı yaşlarda ama altmış yaşlarında gözükmek için çabalamış sanki. Çok kötü hatta ürkünç gözüküyor.

 

Tuhaf olan annemin telaşı. Kaç gündür güya belli etmiyor ama yüzü kireç gibi. Bir içeri bir dışarı evin odalarını dolanıp duruyor. Yıllardır böyle görmemiştim onu. Çok neşeli şen şakrak biri olmadığı muhakkak. Ancak bunca sıkıntılı bir hal içinde de olmazdı hiç. Hatta belirgin bir ruh hali yoktur annemde. Hani derler ya 'ruhsuz', hah ruhsuz! Hep sakin sessiz neşesi de siniri de kızgınlığı da üzüntüsü de dışarıdan asla hissedilmeyecek bir yüz ifadesiyle birlikte yaşadım yıllardır. Yalnız dul bir kadın olmanın zorluğu belki de.


Babam ben daha bebekken ölmüş. Denizciymiş, bir fırtınada alabora olmuş kayığı cenazesini de bulamamışlar. Bir mezarı dahi yok yani. Ben hep babama olan özleminden bu hale düştü diye düşünürüm. Allah var, bana çok iyi analık etti. Konfeksiyonda çalışarak kimseye muhtaç etmeden büyüttü, okuttu. Kendi tarafında da babamın tarafında da doğru dürüst kimsesi yokken hem de. Babam zaten tek çocukmuş. Nenem, dedem de babamdan önce ölmüş gitmiş, kimse yok yani baba tarafından. Annemin bir abisi var, arada gelir dayım. Bağırır çağırır anneme, biraz başımı okşar benim, biraz harçlık bırakır gider. Diğer nenem, dedem ise köydeler. Üç beş yılda bir, üç-beş günlüğüne gider geliriz. Ne onların bize hayrı vardır ne bizim onlara. O kadar soğuktur ki bu buluşmalar, tenimiz dahi üşür. Döndüğümüzde hep hasta oluruz. 

 

Çocukluğum sürekli taşınarak geçti. Tam bir yere alışırdım annem eşya kolilemeye başlardı. Bu da genelde dayımın bizi ziyaretinden hemen sonra olurdu. İstanbul’un Anadolu Yakası semtlerinin kenar mahallelerinde, oradan oraya göç ettik durduk. Son beş yıldır buradayız. İçmeler Şifa Mahallesi'nde. 

 

Annem bana iyi annelik etti dedim ya. Biraz da ben ona annelik ettim. Annem bazen çocuk gibidir. Özellikle geceleri. Bazı geceler kâbuslar görür, sayıklar durur. Ne dediği anlaşılmaz. Sadece “Dur, sakın!” diye bağırır bazen de. Kan ter içinde uyanır. Sarılır, geçti derim. Geçer. Bir dahaki kâbusa kadar. 

 

Geçen hafta dayım geldi gene. Dayım sol ayağından topallıyor. Gençliğinde kansızın biri ile çok pis kavga etmiş. Kim olduğunu söylemez. Bacağını ovarak anlatır, ateş çıkar gözlerinden sanki konuşurken.  Annemle kapıyı kapatıp konuştular mutfakta. Hatta bağırdı gene anneme.

“Şakası yok kızım bu işin, çıkmış diyorum.”

“Bıktım abi, bıktım. Yoruldum.   Kız da büyüdü, ne diyeceğim ona?”

“Ne haliniz varsa görün, ta baştan 'uzak dur bu heriften' dedim, dinlemedin. Kendini de yaktın, beni de. Zavallı bacımı da çocuk çağında…”

 

Odadan duyabildiğim kadarıyla birinden bahsettiler. Kansız birinden. "O kansız katil edecek beni," diye bağırıyordu. Gerisinde hep fısır fısır konuştular. Ne dediklerini tam anlayamadım ama "Toplanmaya başla sen," demiş olmalı ki birkaç gündür annem, koliler taşımaya başladı eve bakkaldan. Ancak üç gündür dışarı çıkmıyor. O adamdan beri. 

 

Şimdi ne oldu bu kadına. Soramıyorum da. Bir iki konuşmaya yeltendim bir şeyleri bahane etti kaçtı. Aklım da dışarıdaki adamda. Hani annemi tanımasam aralarında bir şey var sanacağım. Ama yok, mümkün değil! Annem, babamdan sonra kimselere bakmaz. Adam kim, annem neden bu halde?

 

Perdeyi çekip adama bakıyorum gitmiş. Çok şükür. Dikti gözlerini kaç gündür meymenetsiz. Tinerci midir, sapık mıdır nedir? Neler duyuyoruz, Allah korusun!

 

“Çay demleyeyim içelim,” diyorum anneme. Kapı çalıyor. Annem son koliden çekip elini kapıya uzanıyor. Bir çığlık duyuyorum. 

"Anne!"

 

 

Hava Yıldırım 2023

41 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Davetiye

Davetiye

Unutulurken

Unutulurken

Kurşun Dökmek

Kurşun Dökmek

Comentarios


bottom of page